Haber Detayı

MEMUR-SEN’İN “KAZANIM” DEDİKLERİNE DAİR GERÇEKLER

       Memur-Sen kamuoyuna her toplu sözleşme döneminde olduğu gibi bu yıl da “tarihi kazanımlar” manşetiyle açıklamalar yapmıştır. Ancak gerçeğe baktığımızda, bu sözde kazanımların büyük bir kısmının ya yıllardır var olan hakların tekrarı, ya da enflasyon karşısında anlamını yitirmiş göstermelik düzenlemelerden ibaret olduğu görülmektedir. İşte madde madde gerçek tablo:

1. Enflasyon Farkı “Kazanım” Değil, Zorunlu Yasal Düzenlemedir.

Memur-Sen, enflasyon farkını kazanım olarak sunmaktadır. Oysa bu fark 2002’den beri yasal zorunluluktur; sendikanın masada elde ettiği bir sonuç değildir. Gerçek bir kazanım olsaydı, memur maaşları enflasyonun gerisinde kalmazdı.

2. Refah Payı Yine Yok, “Kazanım” Masalı Devam Ediyor.

Her dönem gündeme getirilen “refah payı” yine yok. Memurun alım gücü yerle bir olurken, Memur-Sen bu konudaki sessizliğini “kazanım” söylemleriyle örtmeye çalışmaktadır.

3. Ek Gösterge Düzenlemesi Eşitsizlik Yarattı.

3600 ek gösterge düzenlemesi hâlâ tüm kamu çalışanlarını kapsamamaktadır. Memur-Sen bu eksik düzenlemeyi “tarihi adım” diye sunmakta, geride bırakılan on binlerce memurun mağduriyetini görmezden gelmektedir.

4. Sözleşmeli Personel Kadroya Geçti Ama Adalet Sağlanmadı.

Kadroya geçiş sürecinde birçok personel dışarıda bırakılmış, kurum içi eşitsizlikler derinleşmiştir. Bu durum bir başarı değil, yarım kalmış bir düzenlemedir.

5. Yardımcı Hizmetler Sınıfı Hâlâ Unutuldu.

Yıllardır söz verildiği hâlde yardımcı hizmetler sınıfı memurların genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesi bir kez daha masadan kalkmıştır. Buna rağmen Memur-Sen, “tüm çalışanlar için kazanım” ifadesini kullanmaktadır.

6. Vergi Adaletsizliği Aynen Devam Ediyor.

Memurun vergi dilimi her yıl hızla yükselmekte, maaş artışı vergiyle geri alınmaktadır. Vergi diliminin %10’da sabitlenmesi yönünde bir adım atılmadığı hâlde, sendika bu konuyu “görüşüldü” diyerek geçiştirmiştir.

7. Gerçek Enflasyon Karşısında Maaşlar Eriyor.

TÜİK’in tartışmalı verileri üzerinden yapılan artışlar memurun cebine değil, sadece kağıda yansımaktadır. Pazardaki, kiradaki, faturadaki artışlar karşısında bu zamlar sembolik kalmıştır.

8. Masadan El Pençe Divan Kalkmak, Kazanım Değil Teslimiyettir.

Toplu sözleşme masasında iktidarın tekliflerini tartışmasız kabul etmek sendikacılık değil, bürokratik itaat kültürüdür. “Masadan kalkmadık” diyerek övünen bir sendika, aslında memurun hakkını masada bırakmıştır.

9. Kamu Hakem Kurulu Kararları da Sendika Sessizliğine Teslim Olmuştur.

Hakem Kurulu, hükümetin teklifini onaylamaktan öteye geçmemiştir. Buna rağmen Memur-Sen’in sessizliği, üyelerinin değil, iktidarın çıkarına hizmet etmektedir.

         Memur-Sen’in “kazanım” olarak sunduğu maddeler, memurun hayatında bir iyileşme yaratmamış, aksine ekonomik ve sosyal kayıpları perdelemeye yaramıştır. Gerçek kazanım, masada değil, mücadelede, kararlılıkta ve bağımsız duruşta elde edilir.

Bugün kamu çalışanlarının ihtiyacı; iktidarın gölgesinde değil, milletin ve emekçinin yanında duran bir sendikal anlayıştır.