Haber Detayı
TURAN'IN AK SAÇLISI'NA FARKLI BİR BAKIŞ
HABER TARİHİ: 21 Kasım 2025 | 102 Kişi okuduTuran Eğitimcileri Sendikası ve Turan Derneği Genel Başkanı Ali İhsan ÖZTÜRK'ü tarafsız bir gözle anlatan güzel bir yazı. Seni sen anlatma bırak seni bir başkası anlatsın;
8 yıl önce. Kırım'da yaşanan olaylarla ilgili Kayseri'de bulunan Kırım Türkleri'nin bir görüşme talebi oldu. Bu gençler Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda bir basın açıklaması yapacakmış ancak bunun için bir kurumun adıyla başvuru yapıp izin işlemlerini tamamlamaları gerekiyormuş. Çaylarımızı içerken kendilerine yardımcı olabilecek yetkili kişiyi aradım ve durumu anlattım. Ertesi günü için randevulaştık. Ertesi gün oldu, gençler takım elbiselerini giyip gelmişler. Önce arayalım dedim ancak telefon açılmıyor. Çalıyor ama açılmıyor. 2 dakika sonra yine arıyorum, açılmıyor. 10 dakika sonra yine, yok. En sonunda açıldı ama açan başka biri, ulaşmak istediğimiz kişinin müsait olmadığını söylüyor. Pekii dedim ama haydi gel bu durumu gençlere anlat...
Sonra aklıma Ali İhsan Öztürk geldi. Arasam yardımcı olur ama arayamam ki. Seçimlerde karşısında çalıştım hem de tüm adaylarla görüşüp bir çatıda birleştirme işini yapan biri olarak. Ama ben kendisine söyledim: "Başkanım durumun senle alakası yok, benim derdim isimler değil. Benim diğer adayı desteklememin sebebi şu, şu, şu. Onun daha iyi, senin kötü olman değil." Saygı duyduğunu belirtti ve bu şekilde açık açık konuşmamdan dolayı teşekkür etti. Allah var teşekkür etmesine de şaşırdım. İkili oynayan kimse olamazdı ki saflarımızda. Bunun için teşekküre ne gerek vardı? Neyse biz seçimi, delegelerin belli olmasıyla seçime girmeye bile gerek kalmayacak şekilde kaybettik. Haydi şimdi ara arayabiliyorsan Ali İhsan Öztürk'ü.
Ama aradım. Konu babamın tarla meselesi değil ya. Şu gençlerin boynunu bükük görmektense ararım. İkinci çalmada açtı. 15 dakika sonra yanımızdaydı. 20 dakika sonra organizasyon sosyal medyadaydı. Sonrasında da basın açıklaması gençlerin istediği şekilde yapıldı.
Nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyordum. Bu arada seçim konusunu hiç açmadı. Ben açacak oldum "Hocam sen hâlâ orada mısın?" diye kapattı.
Bunu ne için yaptı? Daha önce de bu konuyla ilgili bir yazı yazmıştım. Diyelim ki bunu şov için yaptı. Reklam için yaptı. Şekil için yaptı. Vallahi ne için yaptıysa yaptı. Yaptı ya, Allah ondan, onun yedi ceddinden razı olsun.
Sonrasında üniversitemizdeki bizim yabancı öğrencilere maddi - manevi destekleri var ki saymakla bitmez.
Gelelim sendikaya. Okul temsilcisi olarak durumunu bildirdiğim üyelerimizin iyi ya da kötü günlerinde açtığım hiçbir telefonum cevapsız kalmadı, hiçbir talebim reddedilmedi. Okulumuzdaki üyeler ile sendika sürekli iletişim halindeydi. Hatta üyemiz olmayan öğretmen arkadaşların sorunları ile başlarını ağrıttım, ellerinden geleni yaptılar. Yönetiminden de Allah razı olsun.
Ha bir de cenazemizde köyümüzün mezarlığında kafamı çevirdiğimde gördüm başkanı, arkamdan geliyordu. Onu söylemeden edemeyeceğim.
Aklıma gelenler bunlar. Bütün bunlardan dolayı -çok değerli dostlarımı üzme pahasına- vefanın gereğini yerine getireceğim, yakışanı yapacağım. Okul temsilcisi olarak çalışmalarımdan dolayı seçme hakkı bana verilirse bu seçimde Ali Ihsan Öztürk için sandığa gideceğim. Bir telefon kadar yakınken oyumun rengini merak edip bana değil sağa sola soranların merakını da böylelikle gidermiş olalım.


